Can Akyol, Cem Oktay, Oktay Hakbilir, Angelika Janıtzky Akyol, Feride Çalışkan Tür

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Antalya

Özet

Giriş: Acil servis hastalarının %2-11’ini aynı şikâyetle kısa süreler içerisinde tekrar başvuran hastalar oluşturmaktadır. Bu başvuruların %40’lara varan bölümü engellenebilir başvurulardır. Bu çalışmadaki amacımız, aynı şikâyetle başvuran hastaların sıklığını, başvuru yakınmalarının neler olduğunu, hastaneye yatış oranlarını, engellenilebilir olanlarını ve tekrar başvuran hastalarda hekim önerilerine uyumu saptamaktır.
Gereç ve Yöntem: Bu ileriye dönük çalışmada, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi’ne 01.02.2003- 31.05.2003 tarihleri arasında aynı şikâyetle son 5 gün içerisinde bir hekime ya da sağlık kurumuna başvuran ve bir hekim tarafından sevk edilmemiş olan hastalar değerlendirilmeye alındı. Hastaların demografik bilgileri, başvuru nedenleri, daha önceki başvuru yerleri ve zamanları, uygulanan tedavileri, önceki başvurularında yakınmaları hakkında kendilerine söylenen tanıları ve tedavi bilgileri ile tedavi uyumları sorgulandı. Acil servisten taburcu edilen hastalar 7-10 gün içerisinde telefonla aranarak önerilere uyumları ve takip değerlendirilmeleri yapıldı. Elde edilen veriler önceki başvurusu ile ilgili verilerle karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışma döneminde acil servise toplam 13.414 hasta başvurdu; 266 hasta (%2.0) çalışmaya alındı. Çalışmaya alınan hastalardan %58.2’si kadındı ve bu oran toplam hasta başvurularının cinsiyet dağılımından anlamlı olarak farklıydı. Hastalardan 33’ü (%12.5) hastaneye yatırıldı. Acil servisten yapılan tüm yatışların oranıyla tekrar başvuran hastaların yatış oranları arasında anlamlı bir fark yoktu. Ancak 3., 4. ve 5. başvurularda bu oranın belirgin olarak arttığı saptandı. Eşlik eden kronik hastalığı olan hastalardan 15’i (%22.3) hastaneye yatırıldı. Tekrar başvuru yapan hastalar arasında, hastaneye yatırılma açısından kronik bir hastalık hikâyesinin olup olmamasının anlamlı bir fark oluşturduğu görüldü. Hastaların tedavi uyumsuzluğuna bağlı olarak tekrar başvuru yapması %19.9 ve önceki tanıları ile farklı tanı alarak tedavi değişikliği yapılması ise %17.2 oranında saptandı. Sosyal güvencesi olmayan hastalar sosyal güvencesi olan hastalara oranla daha az tekrar başvuru yapmakta ve bu hastalarda daha fazla tanı değişikliği olmaktadır.
Sonuç: Acil servise aynı şikâyetle tekrar başvurular iş yükünü artırmakta ancak yoğunluğa etki etmemektedir. Daha fazla hizmet içi eğitim ve hasta eğitimi ile yeniden başvurular belirgin olarak azalacaktır. Tüm bunlara rağmen tekrar başvurular olursa bu hastalar yanlış tanı, yanlış tedavi ve hastaneye yatış gerektiren durumlar açısından dikkatle değerlendirilmelidir.