Polat Durukan1, Murat Pekdemir2, Yılmaz Özbay3, Ilgın Karaca3, Mustafa Yıldız4, Mehmet Akbulut3, Cemil Kavalcı5, Ali Rahman6

1Department Of Emergency Medicine, Medicine Faculty Of Erciyes University, Kayseri
2Department Of Emergency Medicine, Medicine Faculty Of Kocaeli University, Kocaeli
3Departments Of Cardiology,medicine Faculty Of Fırat University, Elazığ
4Departments Of Emergency Medicine, Medicine Faculty Of Fırat University, Elazığ
5Ankara Atatürk State Hospital, Emergency Department, Ankara
6Departments Of Cardiovascular Surgery, Medicine Faculty Of Fırat University, Elazığ

Özet

Giriş: Hipertansif bireylerde mortalite nedenleri sol ventrikülün sistolik ve diyastolik disfonksiyonu, hipertrofisi, koroner arter hastalığı, aritmiler ve ani ölümdür. QT dispersiyonu (QTD) ölçümü miyokardial repolarizasyon heterojenitesinin değerlendirilmesinde noninvaziv bir yöntem olarak kullanılmakta ve aritmik olaylarla birlikte oldu- ğu düşünülmektedir. Hipertansif hastalardaki sol ventrikül hipertrofisi QTD değişimindeki major etken olarak kabul görmektedir. Çalışmanın amacı hipertansif urgency hastalarında, sol ventrikül hipertrofisinden bağımsız olarak, afterload artışına bağlı sol ventrikül duvar gerimi ve QT dispersiyonu arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Çalışma koşullarına uygun hastalarda hipertansif dönemde ve Na-nitroprussid ile ortalama kan basıncı %10 düşürülmüş dönemde standart 12 derivasyonlu yüzey elektrokardiyografi kaydı alınarak QTD ve QTc dispersiyonu (QTcD) hesaplandı. Ekokardiyografi ile sol ventrikül geometrik yapısı saptandı.
Bulgular: Çalışmaya alınan 76 hastanın yaş ortalaması 57.29±11.3, %68.4’ü kadındı. Hipertansif dönemde ölçülen sistolik kan basıncı (SKB) ortalama 192.11±20.2 mmHg, QTD 45.79±14.90 msn ve QTcD 54.78±17.96 msn, kan basıncı düşürülmüş dönemde ortalama SKB 149.08±11.9 mmHg, QTD 29.47±13.65 msn ve QTcD 34.06±15.73 msn saptandı (p<0.001). Hastaların %50’sinde konsantrik hipertrofi, %11.8’inde normal ventrikül geometrisi saptandı. Sol ventrikül geometrisine göre gruplar arasında hipertansif ve kan basıncı düşürülmüş dönemlerdeki QTD ve QTcD ortalamaları benzerdi. Sol ventrikül geometrisi normal bulunan hastalarda hipertansif ve kan basıncı düşürülmüş dönemdeki QTD ortalamaları benzer iken (p=0.058), QTcD ortalamaları farklı bulundu (p=0.036). Diğer sol ventrikül geometrilerine sahip hasta gruplarında hipertansif ve kan basıncı düşürülmüş dönemdeki QTD ve QTcD ortalamaları farklıydı (her biri için p<0.05). Hipertansif hastalarda kan basıncı yüksek iken afterload artışı ile ventrikül duvar gerimi artmakta, miyokardial iskemi nedeniyle QTD ve QTcD uzamakta ve kan basıncının normale dönmesi ile QTD ve QTcD kısalmaktadır.
Sonuç: Akut kan basıncı değişikliklerinde sol ventrikül duvar gerimi etkisiyle QTD ve QTcD’nin değiştiği düşünülmektedir.