Acil Servise iskemik inme Nedeniyle Başvuran Hastalarda Hastane içi Mortalitenin Belirlenmesinde Kardiyak Belirteçlerin Rolü
Mehtap Gürger1, Mehmet Nuri Bozdemir1, Mustafa Yıldız1, Murat Gürger2, Mehmet Özden3, Zülkif Bozgeyik4, Mustafa Necati Dağlı5
1Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Elazığ
2Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi Ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Elazığ
3Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, İmmünoloji Anabilim Dalı, Elazığ
4Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi,radyoloji Anabilim Dalı, Elazığ
5Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Elazığ
Özet
Giriş: inme, kalp hastalıkları ve kanserden sonra ölümün üçüncü nedeni olup sekel bırakıcı bir hastalıktır. Acil servise inmeyle gelen hastaların erken teşhis ve tedavisi ile bu hastalığın mortalite ve morbidite üzerine etkileri azalmaktadı r. iskemik inmelerde d-dimer ve kardiyak belirteçlerde artış gözlenebilir ve bu artış kötü prognozla ilişkilidir. Bu çalışmanın amacı iskemik inmeli hastalarda hastane içi mortaliteyi belirlemede kardiyak belirteçler ile ddimer’in etkinliğini saptamaktır.
Gereç ve Yöntem: Bu ileriye dönük klinik çalışma, Ekim 2006-Mart 2007 tarihleri arasında bir üniversite hastanesi acil servisinde iskemik inme tanısı konulan hastalar çalışmaya alınarak yapıldı. Çalışma hastalarının başlangıçtaki d-dimer, kreatin kinaz-miyokardiyal band (CK-MB), troponin-I (Tn-I), miyoglobin düzeyleri çalışıldı ve bu belirteçlerin hastane içi mortalite ile ilişkisi incelendi.
Bulgular: Çalışmaya 53’ü erkek, 47’si kadın 100 hasta alındı. Hast al arın %59’unda hipertansiyon, %42’sinde ateroskleroz, %33’ünde isk emik kalp hast al ığı, %21’inde diy abet, %20’sinde atr iyal fibr il a syon, %6’sında geç ir i lmiş serebr ov a sk üler hast alık, %4’ünde geç ici isk emik atak hikâyesi mevcuttu. Otuz dört (%34) hasta hayat ını kayb e tti. Ölen hastalarda d- dimer (2510,21±327,16 ve 1283,85±174,23; p=0.000), CK-MB (9,51±3,01 ve 4,32±0,89; p=0,04) ve miyoglobin 238,87±31,13 ve 114,42±15,23; p=0,00) değ e rl eri tab u rcu olan gruba göre anl a mlı olarak yüks e kti. Tn- I düz e yl eri dört hast ada yüksek sapt a ndı ve hay atını kayb eden hastalar (1,33±0,91) grubu taburcu (0,12±0,56) olan gruba göre daha yüksekti (0,069); ancak bu yükseklik istatistiksel anlamlılığa ulaşmadı. Başlangıç GKS değerleri ölen hastalar grubunda taburcu olan gruba göre daha düşük saptandı (median: 12 ve 15; p=0,000).
Sonuç: Bu sonuçlar önceki çalışmalarla beraber düşünüldüğünde d - d i m e r, CK-MB, miyoglobin ve düşük Glasgow Koma Skoru seviyelerinin mortalite ve kötü prognozun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Tn-I için daha fazla hasta sayısı ile yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.