Mustafa Serinken1, Cem Şengül2, Özgür Karcıoğlu3, Kemalettin Acar4, İbrahim Türkçüer1

1Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı
2Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı
3Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, İzmir
4Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, Denizli

Özet

Giriş: Bu çalışmada acil servise başvuran fiziksel şiddete maruz kalan kadın olguların epidemiyolojik özellikleri araştırıldı ve önleme stratejileri için veri sağlanması amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: 1 Ocak 2004 - 31 Aralık 2006 yılları arasındaki üç yıllık zaman diliminde acil servise başvuran ve hakkında adli rapor düzenlenen tüm erişkin kadın olgular geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Çalışma kriterlerine uyan 182 olgu saptandı. Yaş ortalaması 31.7±12.2 bulundu. Olguların üçte birinde (%33.0, n=60), şiddeti uygulayan kişilerin eşler olduğu belirlendi. Altmış beş yaş ve üzeri gruptaki 16 olgunun en sık yabancı kişilerin şiddetine maruz kaldığı saptandı (%62.5, n=10). En sık görülen yaralanma mekanizmasının künt yaralanma olduğu bulundu (%70.9, n=129). Vücut bölgeleri içerisinde şiddetin sıklıkla baş ve üst ekstremiteye uygulandığı saptandı (sırasıyla %28.6, n=52; %22.5, n=41). On dört olgunun (%7.7) adli raporunda hayati tehlike kararına varıldığı belirlendi. Toplam dört olgunun (ateşli silahla yaralanan üç olgu ve bir bıçaklanma olgusunun) hayatını kaybettiğ i saptandı (%2.2).
Sonuç: Bölgemizde kadına yönelik fiziksel şiddet olguları sık görülmesine rağmen, bu olguların acil servislere başvuruları az sayıdadır. Ülkemizde yaralanma paternleri, yüksek riskli gruplar göz önünde tutularak koruyucu stratejiler geliştirilmelidir.