Özcan Keskin, M. Kalemoğlu, T. Deniz

Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Acil Servis

Özet

Amaç: Bu çalışmada acil servise delirium tablosuyla baş vuran olgularda predispozan faktörleri ve eşlik ettikleri hastalıkları tespit ederek konuyla ilgili yaklaşımın gözden geçirilmesi hedeflendi.
Yöntem: Bu araştırmada Mayıs 2003, Mayıs 2004 tarihleri arasında, mesai saatleri içerisinde GATA acil servisine müracaat eden delirium olgularındaki predispozan faktörleri ileriye dönük olarak incelendi. ‘Delirium tanısı Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders’ (Revised thirt edition) kriterlerine göre konuldu. Deliriumda predispozan faktörlerin saptanması için, hastaların fizik muayene ve rutin laboratuar tetkikleri yanında kan gazı analizi analizi, EKG, radiolojik tetkikler, gerekli olgulara EEG ve kranial tomografi görüntülemesi uygulandı. Yine predispozan hastalıklar pulmoner ve kardiak hastalıklar, sistemik enfeksiyonlar, ateş, sıvı-elektrolit bozuklukları da araştırılarak deliriuma neden olabilecek faktörler irdelendi. Bununla birlikte ileri derecede demans ve psikiyatrik hastalığı olan hastalar çalışma dışı bırakıldı.
Bulgular: Çalışma süresi içinde acil servise yaşları 19-92 arasında değişen, 32 si’ı kadın 78 (Ortalama: 61±11) delirium olgusu başvurdu. Olguların %37.1’i hiperaktif, %38.4’ü hipoaktif, %24.3’ü tanımlanamayan (mix) tip deliriumlu olgulardı.. Acil servise müracaat eden hastalardaki delirium nedenlerinin başlıcalarını ilaç intoksikasyonları (%16) inme (%11.5) hiponatremi (%8.9), hipertansif ensefalopati (%6.4) oluşturmaktaydı. Hipertansif ensefalopati ve hipoglisemik hastalarda genellikle hiperaktif delirium bulguları saptanırken; inme, hiponatremi, intrakranial kitle ve enfeksiyonlu olgularda ise hipoaktif delirium bulguları dikkat çekiciydi. Tüm araştırmalara rağmen 5 (%6.4) hastaya acil serviste bulunduğu sürede deliriuma neden olan faktör saptanamadı.
Sonuç: Delirium son derece ciddi hastalıkların neden olduğu kompleks klinik bir tablodur. Acil servislerde çalışan hekimlerin deliriumlu hastaya yaklaşım prensiplerini iyi bilip hastalara uygun yaklaşımda bulunmaları tedavi açısında son derece büyük büyük önem arz etmektedir.